MARAŞ’TAN MARAKEŞ’E İSLAM ÂLİMLERİNİ TANIMAK

Geçen haftaki yazımızda, Cezayir ve Yemen’de tanınmasına rağmen çeşitli sebeplerden dolayı Türkiye’de yeterince tanınmayan âlim ve mütefekkir merhum Fikri Tuna’nın birikimlerinden istifade etmenin, ümmetçe sorunlarımızla yüzleşmek ve isabetli çözüm önerileri geliştirebilmek için önemli bir katkı sunduğuna vurgu yapmış, üstadı daha yakından tanımak için “Maraş’tan Marakeş’e Fikri Tuna” isimli eserin önsöz,

ABHAZYA’YI FİİLEN VE RESMEN TANIMAK

Abhazya Cumhuriyeti’nin bağımsızlık savaşını zaferle sonuçlandırmasının üzerinden 25 yıl geçti. 30 Aralık 1922’de kurulan ve 22.400.000-km² büyüklüğünde devasa bir büyüklüğe ulaşan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) 21 Aralık 1991’de dağılması, sadece Ortaasya Türk Cumhuriyetlerinde ve Baltık ülkelerinde değil Kafkasya bölgesinde de önemli gelişmelere sebebiyet vermişti.

KAFKASYA İSTİKLAL MÜCADELESİNDE NAİPLERİN ROLÜNÜ TAKDİR ETMEK

Kafkas Vakfı tarafından 3 Şubat 2018 tarihinde İstanbul’da Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen “İmam Şamil: Bir Devlet İdeali” başlıklı bir panelde (1) Dr. Tsvetelina Tsvetkova tarafından sunulan “İmam Şamil ve Teokratik Devleti: Çatışmadan Birleşmeye” başlıklı tebliğin özetini geçen haftaki yazımda paylaşmıştım.

AVRASYA İSLAM ŞÛRASI TEŞKİLATI KARARLARINI HAYATA GEÇİREBİLMEK

Marifet DAİŞ’i Değil AİŞ’i Kurabilmek Daha ziyade Balkanlar, Kafkasya ve Ortaasya coğrafyasında yer alan ülkelerin dinî kurumları ile  Müslüman toplulukların dinî kuruluşları arasında din hizmetleri ve din eğitimi alanlarında işbirliğini geliştirmek maksadıyla 1995 yılında başlatılan Avrasya İslam Şûrası (AİŞ), güncel dinî problemlerle ilgili bir istişare forumu olarak da hizmet vermektedir.

İNSANLIĞIN SOYKIRIMLARLA YÜZLEŞEBİLMESİ

“Kim cinayet suçu işlememiş  veya yeryüzünde fesat çıkarmamış bir kişiyi öldürürse, sanki bütün insanlığı öldürmüş gibi olur. Buna karşılık kim de birine hayat verirse, sanki bütün insanlığa hayat vermiş gibi olur.” (Mâide Sûresi, 5/32).   “Katlu’l-âmm” tamlaması Arapçada ‘genelin öldürülmesi’, topluca öldürme, kırım ve kıyım manasına gelmektedir.