HASAN EL-BENNA’NIN İLKELİ DURUŞUNDAN DERS ALMAK

“Siz ey iman edenler! Allah’ın destekçileri olun! Tıpkı Meryem oğlu İsa’nın, havarilerine “Allah’a giden yolda kim bana var gücüyle destek olur?” deyince, havarilerin “Biziz Allah dâvâsının gönüllü destekçileri!” demeleri gibi… Nitekim İsrâiloğullarından bir gurup (ona) inandı, bir gurup da inkâr etti.

ÇÖZÜM YOLLARINI ARAMAK

“Bize yollarımızı bulmada rehberlik ettiği hâlde, Allah’a neden güvenip dayanmayalım ki? Ve elbette sizin bize çektirdiğiniz eza ve cefaya rağmen direneceğiz: sağlam bir dayanak arayan herkes de sadece Allah’a güvenip dayansın!” (İbrahim Sûresi, 14/12). İnsan, yeryüzünün yönetiminden sorumlu tutulduğu için tercihlerinde özgür bırakılmış ayrıcalıklı bir varlıktır.

HAKKIN ELİNDEN TUTMAK

Bismihî Teâlâ. “İlahi! Hamdini sözüme sertac ettim, Zikrini kalbime mi’rac ettim, Kitabını kendime minhac ettim. Ben yoktum Sen var ettin, Varlığından haberdar ettin, Aşkınla gönlümü bîkarar ettin… Şaşırtma beni, doğruyu söylet, Neş’eni duyur, hakikati öğret…” Rûhu şâd olsun, bu halisane yakarışı ümmete hediye eden büyük müfessir Elmalılı Muhammed Yazır’ın.