Türkiye’de daha çok ‘ramazan bayramı’ adıyla bilinen ‘fıtır bayramı’nı idrak ettiğimiz bu mübarek günlerde, yakın zamanda ahirete irtihal eden çağın şahitlerini hayırla yâd etmek istedim. Çerkes örfünde, aradan aylar geçmiş olsa bile, yakınlarının vefatını takip eden ilk bayramda aynen cenaze merasiminde olduğu gibi ölü evine gidip taziye vermek devam edegelen bir gelenektir. Bu bayram yeniden bizzat şahit olduğum bu âdet, yakın dönemde can emanetini Rabbine teslim eden bazı şahitleri/şehitleri bu vesileyle hayırla yâd etmeme vesile oldu. Bu hafta çağının şahidi merhum Muhammed Ali’yi birlikte hatırlayalım.
Muhammed Ali Kley: Tüm Zamanların En İyi Boksörü
Tüm zamanların en iyi boksörü olarak bütün dünyanın seneler boyu maçlarını hayranlıkla izlediği Muhammed Ali, 4 Haziran 2016 Cumartesi günü, solunum yolu rahatsızlığı nedeniyle kaldırıldığı hastanede 74 yaşında teslîm-i ruh eyledi. 17 Ocak 1942’de ABD’nin Kentucky Eyaleti’nin en büyük şehri olan Louisville’de Hıristiyanlaştırılmış bir zenci ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Cassius Marcellus Clay Jr, 22 yaşında Müslümanlığı seçerek Muhammed Ali adını aldı. Dört kez evlenen ve 7 kızı, 2 oğlu olan Muhammed Ali’nin üçüncü eşinden doğan kızı Laila da babası gibi boksör.
Vietnam Savaşı’na katılmayı reddettiği için hapis ve para cezası alması yanında şampiyonluk unvanı da lağvedilen Muhammed Ali, kariyerindeki 61 maçta sadece beş kez yenildi. Profesyonel boksta dünya şampiyonluğunu üç kez kazanan ilk boksör olan Muhammed Ali, 56 galibiyetinin 37’sini nakavtla elde etti.
Açtığı davayı kazanarak 12 Ağustos 1970 tarihinde lisansına yeniden kavuşan Muhammed Ali, yeni dönemde Jerry Quarry, Joe Frazier, Kenneth Howard Norton, Leon Spinks, Larry Holmes gibi ünlü boksörlerle defalarca karşılaştıktan ve 61 dövüşünün 37’sini nakavt, 19’unu da hakem kararıyla kazandıktan sonra kariyer hayatını, ilerleyen yaşı ve kamuoyundan sakladığı parkinson hastalığı yüzünden 1984’te Trevor Berbick’e yenilerek noktaladı. 1964, 1974 ve 1978 yıllarında dünya ağır sıklet boks şampiyonluğunu 3 kez kazanan Muhammed Ali’nin hayatı beyazperdeye de uyarlandı, 2001 yılında çekilen “Ali” filminde Muhammed Ali’yi Will Smith canlandırdı.
Nelson Mandela’dan Saddam Hüseyin’e kadar birçok liderle bir araya gelen Muhammed Ali, Kuveyt’in işgalinin ardından Irak’ta rehin tutulan Amerikalıların serbest bırakılması için Bağdat’a bizzat giderek aracılık yaptı ve rehinelerden 15’inin serbest kalmasını sağladı.
İlerleyen hastalığına rağmen 1996 Atlanta Olimpiyatları’nda olimpiyat meşalesini yakma görevini üstlenerek milyonların hayranlığını bir daha kazanan Muhammed Ali, önceki onlarca ödüle ek olarak en son Aralık 2012’de Dünya Boks Konseyi tarafından “Boksun Kralı” ilan edildi. Binlerce şampiyon görmüş olan spor dünyasında Muhammed Ali kadar karizma sahibi bir sporcuya rastlamak zordur. Kendisi de bu durumun farkında olan merhumun şu sözü spor yorumcularının da katıldığı bir hakikatin ifadesidir: “Ben boksu özlemeyeceğim, boks beni özleyecek.”
Irkçılığa Karşı Mücadeleyi İnsanlık Onurunun Gereği Bilmek
29 Ekim 1960’da profesyonelliğe adım atan ve 18 yaşında Roma Olimpiyatları’nda altın madalyayı kazanarak tüm dikkatleri üzerine çeken Muhammed Ali, gençlik dönemini ABD’de ırk ayrımcılığının en yoğun olduğu dönemlerde geçirdi. ABD’ye döndüğünde bir restorana girmek istediğinde “Burada sadece beyazlara servis yapılıyor!” diyerek içeri alınmaması üzerine genç şampiyon, ırkçılığa karşı tepkisini ortaya koymak maksadıyla madalyasını Ohio Nehri’ne attı.
Dünya boks şampiyonluğuna 22 yaşında ulaşan, aynı yıl Müslümanlığı seçtiğini açıklayan ve bu kararı dünyada büyük yankı uyandıran Muhammed Ali, Amerika’da zencilerin hayat şartlarını iyileştirme amacı güden, ancak diğer taraftan da ‘siyahilerin üstünlüğü’ne ilişkin vurguları nedeniyle eleştirilen Nation of Islam (İslam Milleti) hareketine katıldı. Bu dönemde “kölelik adım” diye andığı çocukluk isminden vazgeçerek Muhammed Ali adını aldı.
Mücadeleci ve muhalif kişiliğiyle Amerika’da geniş bir kitleyi karşısına alan Muhammed Ali, Türkiye başta olmak üzere İslam dünyasında büyük bir sevgiye mazhar oldu. Vietnam Savaşı’na gitmesini isteyen Amerikan yönetiminin bu talebini, “Benim Vietnamlılarla hiçbir anlaşmazlığım yok. Fakir bir halkı yakmaya ve öldürmeye yardım etmek için evimden 10 bin mil uzağa gitmeyeceğim!” diyerek reddetmesi üzerine Muhammed Ali, beş yıl süreyle müsabakalara katılmaktan men edildi. 1967-70 yılları arasında ringe çıkamadığı için büyük ekonomik kayba da uğrayan Muhammed Ali, dünya şampiyonluğu unvanın geri alınması sebebiyle prestij kaybı da yaşadı.
Cezalı olduğu dönemde dünyanın birçok yerini dolaşarak İslamiyet’i anlattı. “Siyah Müslümanlar Hareketi” ve siyahi hakları savunucusu Malcolm X ile ortak çalışmalar yürüttü. Daha sonra 2001 yılındaki 11 Eylül saldırıları üzerine Muhammed Ali, başında New York İtfaiye Müdürlüğü şapkası ile Sıfır Noktası’na giderek destek ve dayanışmasını gösterme gereği duymuş ve şöyle demişti:
“Beni asıl inciten, ‘İslam’ ve ‘Müslüman’ adının bulaştırılması ve sorun çıkarılıp nefret ve şiddete yol açılması. İslam, katil dini değildir. İslam, barış demektir. Evde öylece oturup insanların sorunun kaynağı olarak Müslümanları yaftalamalarına seyirci kalamazdım.”
Güney Afrika’da 1948-1993 yıllarında hüküm süren apartheid rejimine karşı mücadeleye güçlü destek veren Muhammed Ali, BM’deki Apartheid’e Karşı Özel Komite’de yaptığı konuşmada “Yüreği iyi değilse bir kişi iyi olamaz” demişti. Apartheid rejime karşı mücadelesiyle tarihe geçen Nelson Mandela, 2013’te hayatını kaybettiğinde Muhammed Ali; “O bize büyük ölçüde affetmeyi öğretti, tüm kardeşlerimizin tüm renklerden geldiğini fark ettirdi.” demişti.
Çağının Şahidi Muhammed Ali’yi Şahitlerin Dilinden Tanımak
“Dava adamı”, “dünyayı değiştiren adam”, “dünyanın ufkunu açan adam” gibi sıfatlarla anılan Muhammed Ali hakkında vefatını müteakiben yapılan yorumlardan bazılarını hatırlamakta yarar var:
Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi üyesi Davud Velîd: “Çocukken annemle babamın bana aldıkları ilk aksiyon figür oyuncağı Muhammed Ali’ydi. O, benim dönemimde Afrika kökenli Amerikalılar ve Müslümanlar için belki de dünyanın en büyük ve etkili popüler kültür sembolüydü. Medeni haklar döneminde ABD’deki ayrımcılığa karşı durdu. Direniş zihniyetinin aydınlanmasında ve Müslümanların basmakalıp fikirlere boyun eğmemesi gerektiği, bir Müslümanın en az bir Hristiyan ya da Yahudi kadar Amerikalı olduğu duygusunun yayılmasında payı var.”
Mert Aydın: “Muhammed Ali farklı bir adamdı. Fikirleri ve yaptıklarıyla birçok sporcuya ilham kaynağı oldu. ABD’de Afro Amerikalı sporcuların bugünkü başarılarında da etkili oldu. Bir anlamda onlara mentorluk yaptı. Müslüman, Hristiyan fark etmez ABD toplumunda idoldü. Ayrımcılık ve ırkçılığa karşı çıkması önemliydi. Aydınlatıcıydı. Muhammed Ali dünyanın ufkunu açan adamdı.”
Orhan Ayhan: “Sadece boksör değil, bir dava adamı, bir savaşçıydı. Irkçılıkla savaştı. Boks açısından bakacak olursak da fevkalade, nefis bir ağır sıkletti. Allah’ın özene bezene yarattığı bir yapısı vardı. Muhammed Ali boks için yaratılmış bir çocuktu. Kıvrak hareketleri, nefis yumrukları vardı. Tarihe geçen bir sözünü anımsayalım: Kelebek gibi uçar, arı gibi sokarım. Gerçekten de öyleydi.”
Bağış Erten: “Bazı sporcular, sadece yetenekleriyle konuşulmaz, tarihin akışını da etkiler. İşte Muhammed Ali, onlardan biriydi. Sadece sporcu değil, dünyayı da değiştiren adamdı. Tarihin en büyük sporcusuydu. Sporun niteliğini değiştirdi. ABD’deki siyah hakları konusunda ufuklar açtı. ABD’li Müslümanlar için yeni bir hayatın temelini attı. Duruşu ve karakteri vardı.”
Yaklaşık dört yüz bin Müslüman üyesi bulunan Büyük Chicago İslam Konseyi’nin 2005-2008 yılları arasında başkanlığını yapan radyo yapımcısı Abdülmalik Mücahit, efsane boksörün bir dava adamı olduğunu belirttikten sonra şöyle dedi:
“Güçlü bir kişiliğe sahip idi. Sürekli yanında İslam dinini tanıtan kitapçıklar taşırdı ve insanlara bu kitapçıklardan dağıtırdı. Hazreti İsa’nın neden ‘Tanrının oğlu’ olmadığını anlatırdı… Filistinlilerin mücadelesini destekliyordu. Bosna Hersek’te savaş devam ederken düzenlediğimiz etkinliklere katıldı. ABD hükümeti üzerinde büyük baskı kurdu ve en sonunda Sırplara müdahale edildi. Muhammed Ali dünyadaki bütün Müslümanların kardeşiydi, onların yanlarındaydı. Son derece alçak gönüllü ve nüktedan bir insandı. Kendisine en çok neden korktuğunu sordum. Önce şakayla eşini işaret etti. Sonra ‘Allah’ın beni cennetine koymamasından korkuyorum’ cevabını verdi. Bu sözlerin üzerine başta eşi olmak üzere ben dâhil odadakiler ağlamaya başladık. Arkasından, Muhammed Ali’nin elini tuttum ve şöyle dedim: ‘Kardeşim Muhammed Ali, sen bütün insanlar için çalıştın. İnşaallah, Allah seni cennetine koyacak.’ Sonra bana doğru baktı ve düşünceye daldı. Bütün bu anlar fotoğraflandı ve ölümsüzleşti.”
Yüzünden gülümseme hiç eksik olmayan Muhammed Ali ile her buluşmasının zevkli ve neşeli geçtiğini belirten Mücahit, onun aynı zamanda ciddi bir insan hakları savunucusu olduğunu vurguladıktan sonra şöyle devam etti:
“Kendisine bir gün ‘Sana, en büyük diyorlar, buna ne diyorsun?’, diye sordum. Bana dönerek; ‘Hayır! En büyük Allah’tır. Ben en büyük boksörüm.’ dedi.”
Muhammed Ali için Louisville’de otuz kilometrelik yürüyüşten sonra Freedom Hall’da düzenlenen cenaze töreni öncesi AA’nın sorularını cevaplayan Yusuf İslam; “Muhammed Ali, benim gibi sonradan İslam’ı seçenler için rol modeldi.” dedikten sonra, onun tüm İslam dünyasına yol gösterdiğini ifade etti.
Yusuf İslam gibi sonradan İslam’ı seçen ABD’li Müslüman kanaat önderi, Zaytuna Üniversitesi kurucularından Hamza Yusuf da Muhammed Ali’nin 20 ve 21. yüzyılların en büyük insanlarından birisi olduğunu söyledi. Onun İslam’ın barış ve sevgi dini olduğunu savunduğuna dikkati çeken Hamza Yusuf; “Eğer insanlığı seversiniz insanlık da sizi sever. Muhammed Ali insanlığı sevmişti, insanlık da onu sevdi.” dedi. Son Nebi’nin adını alan ve onu örnek edinen Muhammed Ali sayesinde bir çok beyazın da ırkçılığın yanlışlığını gördüğünü ve siyahilere bakışlarının değiştiğini vurgulayan Hamza Yusuf; “Muhammed Ali’nin cenazesine tüm dünyadan insanlar katıldı. O, kendisinin de söylediği gibi tüm dünyayı salladı.” dedi.
Amerika’da Yetişkin Islahevinde Dînî Rehber Bilgin Erdoğan: “Muhammed Ali, 1976 yılında geldiği Türkiye’de dönemin Milli Selamet Partisi Genel Başkanı merhum Necmettin Erbakan ve binlerce kişiyle Sultanahmet Camisi’nde cuma namazı kılmıştı… Sadece vuruşuyla değil Amerika kıtasındaki dik duruşuyla bir çok Müslümanın İslam ile şereflenmesine vesile olmuştu.”
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş: “Kimliğiyle, başarılarıyla ve duruşuyla tüm dünya Müslümanlarının ‘güçlü’ sesi olan bir dünya yıldızıydı Muhammed Ali. ABD’de yaşayan Müslümanlar için de çok önemli bir isimdi. İslam dünyasının başı sağ olsun.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Muhammed Ali’nin mirasını yaşatmak”
Büyük bir vefa örneği serdederek, maiyetiyle birlikte ABD’ye gidip merhumun cenazesine katılan T.C. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Bloomberg için kaleme aldığı “Muhammed Ali’nin mirasını yaşatmak” başlıklı makalesinde, Muhammed Ali’nin, sadece sporculuğu ve derinliğinden değil aynı zamanda politik duruşundan da etkilendiğini vurgulayarak, ‘her yerde ezilen insanların kahramanı’ olarak tanımladığı Muhammed Ali’nin İslam’ın ve şiddetin sorumsuzca ilişkilendirilmesinden rahatsızlık duyan samimi bir Müslüman ve bir barış insanı olduğunu anlattı:
“İnsanlığın çok daha büyük zorluklarla karşı karşıya olduğu ve görünüşe göre bu acil sorunları doğrudan ele alacak cesareti olmadığı bir dönemde, dünya liderleri, Muhammed Ali’den esinlenebilirler. Onun barış, özgürlük ve dayanışma mesajları, Türkiye’nin de bazı temel politikalarına işaret eder… Muhammed Ali’nin yıllar önce ortaya koyduğu meseleler halen güncelliğini korumaktadır. Bu itibarla, Halkın Şampiyonu’nu onurlandırmanın doğru yolu, özgürlük, eşitlik ve dayanışma tasavvurunu yaşatmaktır.”
Kaynaklar:
- http://www.aljazeera.com.tr/haber/muhammed-ali-hayatini-kaybetti
- http://www.aljazeera.com.tr/spor-portre/portre-muhammed-ali
- http://www.aljazeera.com.tr/haber/muhammed-alinin-apartheide-karsi-konusmasi
- http://dirilispostasi.com/n-11043-muhammed-ali-muslumanlarin-guclu-sesiydi.html
- http://dirilispostasi.com/n-11296-yusuf-islam-muhammed-ali-sonradan-islami-
- secenler-icin-rol-modeldi.html
- http://dirilispostasi.com/n-11238-arkadasi-muhammed-alinin-en-cok-korktugu-seyi-acikladi.html
- http://dirilispostasi.com/n-11303-erdogan-muhammed-ali-icin-makale-yazdi-dunya-liderleri-esinlenebilirler.html
- http://www.hilalhaber.com/islam-dunyasi/yuregi-yumrugundan-guclu-olan-adam-muhammed-ali-h31982.html
Yazınız vesilesiyle Muhammed Ali nin şahsında tüm geçmişlerimize Rahmet ve mağfiret diliyorum.
Teşekkür, Selam ve Muhabbetlerimle…
Muhammed Ali’ye Allah mağfiret etsin, inşallah. O, yaşarken Müslümanlar ile ezilen ve zalim iktidarlar uğruna savaştırılan bütün insanların vicdanlarını uyandırdı ve onlara büyük cesaret verdi. Mesajının sürekli olmasını dilerim. Fethi Bey Kardeşim, M. Ali’yi Çerkes usulü bir anma ile gündeme taşıdığınız için teşekkür ediyorum. Sağlık ve selâmetle, inşallah.
Değerli kardeşim Fethi Güngör,
yer yüzü değerlerini insanlığın hizmetine sunarken, insanlığın çok güçlü bir sistematiği olduğuna inanılan Çerkes geleneği KHABZE yi hatırlayıp yerine oturtmanızı çok anlamlı buluyorum.
muhammed Ali gibi çok ünlüler gelip geçti Dünya sahnesinden. Ama islam dini’nin insanlık için ne anlama geldiğini, İslam Peygamberlerinden sonra onun kadar güçlü ifade eden ve bu çağda insanlık alemine hediye eden kimse olmadı. Mesajınızda da, anlamlı yorumlarla gündeme getirdiğiniz bu Dünya Şampiyonu spaorcunun, Allah katında,ahiret aleminde de yerinin cennet olduğuna inanmak lazım.
bu gibi güçlü misyonerlerin çoğalmasını ve mesajlarınızın devamını diliyorum.
selam ve saygılar.
“Çağının Şahidi Muhammed Ali’yi Hayırla Yad Etmek” başlıklı yazınıza müsadenizle alternatif bir başlık koymak istiyorum: Çağımızın Onurlu Müslüman Duruşuna Sahip Muhammed Ali’yi Hayırla Yad Etmek. ABD’de veya dünyanın her yerinde zenci veya beyaz gelmiş geçmiş birçok boksörler var, fakat hiçbiri Muhammed Ali kadar kendinden bahsettirememiştir. Çünkü o boksü maişet için değil inancı için, ezilenlerin yanında olarak ezenlere bir mesaj vermek için yaptı. Çağın diktatör zalimi ABD yönetimine karşı bütün şahsi menfaatları elinin tersiyle iterek eğilmedi, dik durdu. İşte bir Müslüman olarak beni Muhammed Ali ile onurlandıran manzara bu. Bu onurlu duruşuyla Muhammed Ali her Müslümana bir rol model oldu. Muhammed Ali’nin biz Müslümanlara verdiği mesajı iyi okumak lazım: Müslüman hangi mesleği yaparsa yapsın, ne halde olursa olsun akıl ve ferasetiyle dik durarak İslam’a yaraşır bir tavır sergilemesi lazım. İslam’ın sünepe abid Müslümanlara ihtiyacı yoktur. Evet Fethi Hocam katılıyorum, böyle Muhammed Ali’leri hayırla yad etmeye bizim çok ihtiyacımız var. Umulur ki sayıları çoğalır.
belki biraz geç gibi oldu ama kısmet olursa her ölüm yıl dönümlerinde dua sadetinde yayınlanabilecek içerikte bir çalışma olmuş hocam. emeğine bereketler dilerim.
Muhammed Ali belli ki özel ve özel bir gaye için yaratılmış insanlardan. Böyle olunca Rabbim fizik güç te veriyor, mücadele etme gücü de veriyor. Muhammed Ali İslamı keşfeden kutlulardan, İslamı zorla öğrenen ve hayatının bir kenarına iten bahtsızlardan olmuyor. İslama dört elle sarılıp hayatının merkezine oturtuyor, tercih doğru ve gayret te bu yönde olunca sonsuz Kudret sahibi Rabbimiz de verdikçe veriyor, ancak bu oranda da imtihanları çetin oluyor.
Allah senden ebeden razı olsun Ey Muhammed Ali ve Cennetinde seni çok sevdiğin aynı ismi taşıdığın Habibi ile buluştursun inşaAllah.