Fethi Güngör

İNSANI TANIMAK

Batı felsefesi, alet kullanan, düşünen, söz verebilen, isyan eden, hisseden, ticaret yapabilen, sosyal hayvan gibi tek açılı ve yetersiz tanımlarla insanı basite indirgemiştir. Tarih boyunca doğusundan batısına kadar dünyanın hemen her tarafında insanın mahiyetini kavramak için gayret sarf eden, bir meçhulü kendince tarif etmeyi deneyen çok düşünür gelip geçmiştir.

TASAVVURU DOĞRU İNŞA ETMEK

Arapça ‘sa-we-ra’ kökünden türetilen ‘sûret’ isminin mastarı olan ‘tasavvur’ kelimesi sözlükte; kendi kendine resmetme, zihinde canlandırma, zihinde şekillendirme, zihinde kurma, tahayyül etme, göz önüne getirme, kurgulama, düzenleme, bir şeyi nasıl yapacağını düşünme, tasarı, tasarım, dizayn, plan, niyet, maksat, kavram, mefhum gibi birbiriyle bağlantılı çeşitli manalara gelmektedir.

HAKKIN ELİNDEN TUTMAK

Bismihî Teâlâ. “İlahi! Hamdini sözüme sertac ettim, Zikrini kalbime mi’rac ettim, Kitabını kendime minhac ettim. Ben yoktum Sen var ettin, Varlığından haberdar ettin, Aşkınla gönlümü bîkarar ettin… Şaşırtma beni, doğruyu söylet, Neş’eni duyur, hakikati öğret…” Rûhu şâd olsun, bu halisane yakarışı ümmete hediye eden büyük müfessir Elmalılı Muhammed Yazır’ın.